Öyle bir üretim tesisi düşünelim ki 25 yıl boyunca bütün ekonomik ve hayat koşulları değişse dahi üretim kaybı yaşamadan faaliyetine devam edebilsin ve amortisman süresi ortalama 5 yıldan başlayabilsin.
Böyle bir durumun klasik üretim tesislerinde var olamadığını en yakın örnek olarak Covid- 19 salgınında deneyimledik. Günde milyon TL bazında üretim yapıp binlerce personel çalıştıran şirketler bile üretim tesislerinin kapılarına kilit vurdular. Ancak sadece birkaç sektör üretiminde kayıp olmadan bu durumdan çıkabildi. Bunlardan biri Güneş Enerji Santralleri.
Güneş Enerji Santrallerinde üretimi belirleyecek en önemli ürün olan PV Paneller, gelişen hücre teknolojileriyle beraber üretimdeki lineer performansta oluşan kaybın %5’i geçmeme garantisini 25 yıla kadar çıkarabildi. Aşağıdaki grafikte turuncu olarak gösterilen kısım yeni hücre teknolojileri ile oluşturulan PV panelleri gösterirken siyah ile çizilen kısım ise eski tip PV panelleri göstermektedir.
Tabiki de tek başına panelin performansı yeterli olmayacak, seçilen inverterin de uzun ömürlü ve performansının stabil kalabilmesi önem taşımaktadır. Tüm bunlar doğru mühendislik ile birleştirildiğinde halihazırda her gün ortalama 7 saat güneş alan çatınız bir anda sizin yatırım aracınız olabiliyor.
Bir yatırım aracı seçerken de en önemli parametrelerden biri de kuşkusuz ki amortisman süresidir. Günümüzde en popüler yatırım aracı olan emlak sektörüne ait amortisman süreleri tabloda bölge bazında görülebilir. GES’te ise amortisman süreleri elektrik tüketiminize bağlı olarak 4 yıla kadar düşebilmektedir.
GES sektörüne doğan talebin her geçen gün artmasıyla beraber mevzuat ve yönetmeliklerde de geçmişten bugüne kadar kullanıcıyı düşünen iyileştirmeler yapılmaya devam etmektedir. Yakın bir gelecekte neredeyse her evin çatısında bulunacak olan Güneş Enerjisi Santrallerininin yatırımcılarından biri sizde olarak minimum 25 yıl boyunca ekonomik kriz, salgın, enflasyon kaygıları taşımadan Güneş’in doğduğu her gün çatınızdan kendinize ve çevreye faydalı bir kazanç elde etmek istemez misiniz?
Yazı Sahibi: Elektrik Mühendisi Eren ÖZTÜRK